Yazılı kaya
Camuşlu Köyü civarında, Aladağın doğu yamaçlarında bulunan Yazılıkaya Üst-Paleolitik çağlardan kalmadır. Bu civarda Tombul Tepe ve Kurbanağa Mağarasında bulunan taş araçları, ocak yerleri ve şölen tipi el baltaları M.Ö 10000 yıllarına tekabül eden Alt-Paleolitik dönemden kalmadır.
Yazılıkaya, bazalt yapılı bir kayanın dik ve düzgün yüzünde biri büyük diğeri küçük iki panodan oluşmaktadır. Büyük pano yerden 4 m yükseklikte yaklaşık 14 m uzunluğunda ve 2-3 m genişliğindedir. Küçük panp ise aynı duvarın doğu uzantısı üstündedir.
Yazılıkaya panolarında hayvan ve insan figürleri vardır. Figürlerin çoğu dağ keçileri, geyikler ve eşeklerden oluşmaktadır. İkinci panodaki figürlerin üzerinde kalem benzeri araçlarla oynandığı saptanmıştır. Daha geç dönem insanlarınca yapıldığı sanılan çizgi izleri kullanılan araçlar ve dönemin yaşantısı konusunda dolaylı bilgi sağlamaktadır. Bu çizgiler küçük obsidyen kalemlerle yapılmış olmalıdırlar. Nitekim panodaki bazı geyik figürlerinin ve elinde dal tuttuğu sanılan bir insan figürünün üstünde obsidyenle yapılmış gelişi güzel çizgiler vardır.
Yazılıkaya yakınında da bulunan Kurbanağa mağarası 11.5 m derinlikte, 55 m iç genişliği ve 12.5 m ağız genişliğine sahiptir. Bu mağaraya yakın açılan çukurda Tunç çağına ait çanak, çömlek ve duvar resimleri bulunmuştur. Resimlerde kement, file gibi avlanma araçları görülmektedir.
Tunçkaya (Keçivan) Kalesi
Kağızman’ın 40 km kuzey-batısında Tunçkaya köyündedir. Dört tarafı surlarla çevrili kalenin iki kapısı vardır. Kale içinde bir kiliseye 200 m yanında bir cami bulunmaktadır. Cami yıkılma durumunda olup, yalnızca birkaç duvarı ayakta kalmıştır. Kalenin Selçuklulardan evvel yapıldığı bilinmektedir. Osmanlılar zamanında sık sık tamir görmüştür.
Köroğlu Kalesi
Kötek köyünün birkaç kilometre batısında, Kars yolu üzerinde bulunmaktadır. Ne zaman ve kimler tarafından yaptırıldığı bilinmemekle beraber halk arasında Köroğlu Kalesi olarak bilinmektedir. Yoldan 150 m yükseklikte bir tepenin üzerine yapılmıştır.